Her gidenin ardından bişeyler yazarken, yazmak için onların gitmesini ve yalnızlığımı beklerken, tekrardan birilerinin hayatıma girmesini, birilerinin yeniden 'ben' olmasını beklemem ne kadar mantıklıysa, onların beni bırakması da o kadar mantıklıydı.
Hep 'ben' derken, artık 'biz' diyebileceğim, gerçekten sevebileceğim birilerini bekliyor olmam, kendimle çeliştiğim zamanlardan sadece birisi. Halbuki ben kimseyle 'bir' olmak istemezdim. Sanırım büyüdükçe yalnızlığını paylaşmak için birilerini arıyor insan.
Beklemek yapılan en büyük hatalardan biriyken, benim yaptığım tek eylem olması, eylemsizlikten ölüyor oluşum ve beni kimsenin yerimden kaldırmaması, yalnızlığımla konuşur hale gelmiş olmam kendimden başkasının hatası olamaz.
Takılıp düştüğüm ilk engelden sonra, yönümü değiştirip, bambaşka biri oluşum ise sadece onun suçu. Verdiğim kararlar ise sadece benim.
Genellikle insanları kandırıyor, asla söylemeyeceğim şeyleri onlar memnun olsun, yanımdan ayrılmasınlar diye söylüyor oluşum sadece mutsuzluğumu biraz dağıtmak ve birilerinin tebessümünü görebilmek için.
İnsaların arasında gülüyor, eğleniyor görünüşüm ise sadece onların yanında kendimi unutuyor, diğer benliğime bürünüyor oluşumdan.
Aslında hepimiz kendimizden korkup kaçmıyor muyuz? Farklı kişiliklere bürünmüyor muyuz çoğu zaman?
Yoksa senden sadece bir tane olduğunu mu düşünüyordun?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder