Seni gerçekten seviyor muyum yoksa sevmem gerektiğine mi inanıyorum bilmiyorum. Boşluktaki duygularımı sana bağlayıp düşmelerini mi engelliyorum acaba ya da en kötüsü seni seviyor muyum? Cevabını bilmediğim sorularım ve yorulmuş duygularım var. 'Anlat rahatlarsın' kafasına ulaşmadan, ufak ufak kurtulayım istiyorum. Olmayacak duaya amin demeden, kendi bindiğim dalı kesmeden ineyim istiyorum ağaçtan.
Sadece bir takıntı mısın yoksa gerçek misin öğrendiğim zaman geç olmasın mesela ya da daha önce yaptığım saçmalıklarda ki gibi daha iyi biri geldiğinde biter misin yoksa?
Bitme. Ya da bit. Dedim ya olmayacak duaya amin demek istemiyorum bu sefer. Bu sefer boşu boşuna zamanımı harcamak istemiyorum.
Kendini anlatmakta zorlanmayan biri olarak, kendimdeki seni anlatırken saçma sapan cümleler kuruyorum ya da kuramıyorum daha doğrusu. Çok fazla yazmak isteyip, kelimeleri doğru sıraya koyamadığım zamanlardan nefret ediyorum.
İnsan gülümsemesini sevdiği birinden nasıl kaçar?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder