Evet, en büyük son okul hayatımındı. Mezuniyet tek başına yeterli bir son. Tek başına ama çoğul. Çünkü okul bitince bi'çok şey onunla birlikte bitti.
Hayatımın ilk yarısı bitti. İlk yarısı ama 23 sene sürdü sadece. Geri kalan yarısı ne kadar sürer bilinmez. Yeni mezun tribi yapmak istiyorum aslında ama sanırım belli süre yapmayınca paslanıyor insan ya da alışıyor.
Alıştım evet. Mezun olmuş olmaya, aile evine, geçen 5 sene sonunda kürkçü dükkanına geri dönmeye ve hatta çalışma hayatına ya da daha doğru bir tabirle monotonluğa.
Açık konuşacak olursam çalışma hayatına tam olarak bir sıfat bulamıyorum ama emin olduğum bir şey varsa o da monoton oluşu.
Ah Sakarya ah...
2016, ayrıca 3-4 senelik bir serüvenin de sonu oldu. Pat diye bitmeli bir son. Arada akla gelince 'lan' demeli bir son.
Yanılgıların, yanlışların, sıkılmaların, bocalamaların, kayıpların yılı...
Sanırım 2016 herkesin dediği gibi 'çirkin' bir sene oldu benim için de. Düşününce aklıma 'bak bu çok güzeldi' dediğim ufak tefek şeyler geliyor. 2013-2014'le yarıştırmayı denersek, denemeyelim.
2017'den isteyebilecek bir dilek hakkım varsa şayet, -ki yoktur- iyi olmasını, iyi gelmesini dilerim. (Var mı?)
Bu arada bu blogun 7. yılına giriyoruz.
Çocuğum bu sene ilk okula başlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder