16 Ağustos 2017 Çarşamba

Üzgünüm, Bu defa Pek Hoş Değil Konu

Nasıl kasvetli bir pazar böyle,
Mutsuzum üstelik sular kesik.

Hayat acımasız-mış.

Biraz yalnız yürümek isterdim,
Gülmeye üşenmek gibi halsizim.

O kadar bıktım ki...

Sıkıntıdan mecburen düşününce;
Palyaçolar çok da komik değilmiş.

Kendimden bile vazgeçmek üzereyim, sanki bi sabah uyanmışım da her şey bitmiş, ortada kalmışım gibi. (burası baya yüksekmiş düşündüm de)

Kendime gelirken yoruldum,
İşte bütün hikayem budur.
Eskiden denize nazır tüm hayatım 
Su alıyor yavaş yavaş.

Kendimi anlatacak değilim burada, -ki normalde bir hayli severim ama yeri değil-
Çok sıkıldım. Okumaya devam edersen yazdım.

Ne kadar eski bir şeymiş ölmek.

Çok yakın zamanda, çok sevdiğim birini kaybettim. Bu konularda çok fazla tecrübesiz olmamla beraber; ne yapılır, nasıl davranılır bilemiyorum. Ki o zaman da bilemedim. Herhalde en çok dağıldığım ve uzunca bir süre toparlayamadığım nadir zamanlardan biri oldu.

Daha büyük acılar yaşamaktan korkuyorum. Nasıl başa çıkarım, sonrasında nasıl tekrar 'normal'e dönerim hiç bilmiyorum öyle bi durumda... Bilmek de istemiyorum açık konuşmak gerekirse. Aklımın bi köşesinde sürekli büyük korkularla yaşıyorum. Korkularım gitmeyecekler biliyorum ama gelmesinler de istiyorum. Zamanı durdurabiliyor muyuz?

Artık alışman gerek diyor buna.

Alışamıyorum. Bu yaşantıya, bu monotonluğa, bu tek düzeliğe, bu yetersiz yaşantıya alışamıyorum. Sevdiklerimi mutlu edememeye, onlara yetememeye, kendimi tatmin edememeye alışamıyorum. Deniyorum ama kabullenemiyorum. Yıl oldu, yıllar olsa da değişmeyecekmiş gibi geliyor. Siz nasıl yapıyorsunuz bunu? Yani, size yetmeyen, istemediğiniz bir düzende yaşamaya nasıl alışıyorsunuz onu hiç anlamıyorum. Anlayamayacağım.

Bazen her şey döner yolundan,
Artık alışman gerek diyor buna.

Eski hayatımı özlüyorum. Umursamaz, vurdum duymaz, olursa iyi olur ama olmazsa da yapacak bi'şey yok diyebildiğim zamanları.  Büyüdükçe ufalanıyorum.  Anlatmaya dilim varmıyor, anlatsam anlamsız.
Kendime dönmüşüm ama yokmuşum gibi. Hayatımın sonbaharındaymışım da, kışı bi' şekilde geçirip, baharı bekliyormuşum gibi. Soğukta sığınacak bir yer arıyormuşum gibi.
Sürekli düşünüyorum. Düşündükçe kayboluyorum. Alışamıyorum. Neden hep mağlup olmuşum da, yenilgilerim üzerime yapışmış gibi?

Bazen her şey döner yolundan,
Neticede Zeus yukardan bakar.

Pek hoş değildi bu sefer konu, üzgünüm.

Ben her zaman ben miydim? Büyüdükçe kendime benzedim.