29 Kasım 2020 Pazar

Bir Takım Saçmalıklar

Çok oldu yazmayalı.

Hep böyle başlıyorum uzun zaman sonra tekrar yazmaya çalıştığımda, belki bi an kafamdakileri toplayıp kelimelere çevirebilirim diye. Belki de ufak bir dilek diliyorum o cümleyi kurarak. Konuşamadığım şeyleri anlatabilmek için. 

Konuşamadığım, anlatamadığım konuları yazdığım zaman rahatladığımı hissediyorum. Yazmak hep bir terapi gibi oldu bana şimdiye kadar. İçinden çıkamadığım ya da uzun zaman kafamdan atamadığım konuları yazdığımın ertesinde hep bir rahatlama ya da atlatma yaşadım. Öyle değilse bile en azından ben öyle hissediyorum.

Artık kafamdaki sorular hakkında kimseyle uzun uzun konuşmuyorum, belki de konuşamıyorum.  Herkesin derdi kendine ve herkesin kendine göre derdi var. Benimkileri de dinleyin demek biraz bencillik gibi geliyor. Ki anlatmaya çalıştığımda da genelde öğüt alıyorum. Halbuki aslında sadece anlatmak istiyorum. Belki de kimseye anlatmamak için kendi kendime bahane üretiyorum. Bilmiyorum. Benim derdim o kadar da dert değilmiş gibi geliyor nedense. Ancak herkesin derdini dinleyip, bilmişlik taslıyorum. Aslında bi bok bilmiyorum. Yaşadıklarım, anlattıklarım hep birilerinin hayatından alınmış öğütler, birilerinin yaşadıklarını gözlemleyerek elde edilmiş tecrübeler gibi geliyor. Sanki yaşamıyormuşum gibi. Son birkaç senedir yaşamıyormuşum gibi. 

Tek istediğim içinden çıkamadığım, kafamı dolduran konulardan kurtulayım. Karar veremediğim konularda karar alabileyim istiyorum. Evet, birden fazla isteğim varmış gibi görünüyor tekrar okuyunca yazdıklarımı. 

Artık içinden çıkamadığım konular her zamankinden çok daha fazla. Bilmiyorum başkaları için nasıl ama yaşadıklarımı düşününce şimdiye kadar hep olması gerekenden fazla sorumluluk almışım gibi geliyor. Bunu neden kendime yapıyorum bilmiyorum. Çünkü bana verilmeden aldığım her yeni sorumluluk hep yeni bir tuğla omuzlarımdaki. 

Pandemi sürecinde, şimdiye kadar yaşadığım en zor dönemi yaşıyorum. Fiziksel ve ruhsal olarak yalnızım. Dışarıya iyi görünmeye çalışıyorum ama psikolojim bozuluyor gibi hissediyorum. Belki de çoktan bozuldu ama kabul etmiyorum. Hayatımın temelini oluşturan tüm konular problemli. Benden bağımsız ama çok sevdiklerimin -bu sebepten etkilendiğim ve çözüm olamadığım/bulamadığım- sorunları, iş konusundaki çıkmazlarım, özel ilişkilerimdeki tutarsızlıklarım.. 

Çözüm olamadığım/bulamadığım konuları bırakmaya çalışıyorum. Çünkü bir yol bulamadıkça daha çok dibe çekiyor bu durum beni. Stabil kalıp insanların kendilerinin sorunları çözmelerini ve artık en azından o konuda rahatlamayı bekliyorum. Evet bekliyorum, çünkü dediğim gibi çözümsüzüm.

İş konusu yıllardan beri aynı durumdaymış ve asla çözülemeyecekmiş gibi geliyor. Gelecek için karar almakta zorlanıyorum. Senelerden beri anlatılanların gerçekleşmesini ummalı ve beklemeli miyim yoksa bu belirsizliklerden yorulduğum için, en azından bir süre belirli olacak bir konuma mı ilerlemeliyim asla emin olamıyorum. 

Bunları düşününce eskisi gibi net karar alamadığımı fark ediyorum. Eskisi gibi az sorumluluğum olmadığı ve alacağım karardan benim dışındaki insanların etkilenecek olması beni korkutuyor. Korkularımdan sıyrılamıyorum. 

Şimdi biraz günah çıkarma yapacağım. 

Özel ilişkilerimi hiçbir zaman öncelik olarak göremedim. Hayatıma giren herkesten bunun için özür diliyorum. Her zaman daha çok önem verdiğim, istemsizce öncelik sıralaması yaptığımda daha önde olduğu fark ettiğim şeyler oldu ve önde gelene öncelik verdim. Bunun için bazen pişman oluyorum. 

Kendimi bu konuda savunamam ama söyleyeceklerim var. Şimdiye kadar karşıma çıkan insanların beni anladığını düşünmüyorum. Belki de anlaşılamadığımı fark ettiğim için bu şekilde davrandım ya da kendimi anlatamıyorum. Bilmiyorum. 

Hep susan taraf oldum şimdiye kadar istemsizce. Hep başkalarına öncelik vermeye çalıştığım için 'o öyle değil' demek istediğim her konuda sessiz kalmayı tercih ettim kalp kırarım diye. Belki de söylemem gerekliydi o cümleyi insanların sonradan daha çok kırılmasını önlemek için.

Belki de doğru kişiyle karşılaşmadık henüz. Karşısından susmayacağım, söyleyeceklerimi anlayışla karşılayacak, konuştuğundan mantıklı bulacağım, onun için elimden geleni yapmak isteyeceğim ve başka herhangi bir şeyin kafamı karıştırmasına izin vermeyecek kadar çok seveceğim biri. 

Yalnızlık sıkıcı ve yorucu çünkü. 

Bir çok konuda baya güzel saçmaladım. 

Teşekkürler.